top of page

ADLİYE STAJINDA VERİMLİLİK :2 İdare Mahkemesi Stajı Nasıl Verimli Geçirilir?

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Şeyma Kenanoğlu
    Av. Şeyma Kenanoğlu
  • 5 Oca
  • 3 dakikada okunur

Yasal avukatlık stajının ikinci durağı idare mahkemeleri. Bu blog yazısında, idari yargıda dava dosyalarını incelerken verimlilik adına neler yapabileceğinize yönelik kişisel tecrübelerime dayanarak verdiğim birtakım tavsiyeler bulacaksınız. 


Hukuk -devlet dahil- bütün otoritelerden daha kıymetlidir.

Savcılık stajına ilişkin blog yazımda da bahsettiğim üzere, esasen savcılık stajı 1 ay olup, staj yapılan Baro bölgesinde idari yargı mahkemeleri varsa; staj, Cumhuriyet Savcılıkları ile idari yargı merciinde on beşer gün olarak yapılır. Benim staj yaptığım ilde idari yargı teşkilatı mevcut olduğu için idare mahkemesinde de staj yapma imkanım oldu. 


Bildiğiniz üzere, idari yargı davalarında yargılama dosya üzerinden yapılır. Diğer bir deyişle, idari davalar kural olarak duruşmasız yapılır. Ancak istisnai olarak taraflardan birinin talebi üzerine yahut mahkeme resen duruşma açabilir (İYUK m.17). Dolayısıyla idare mahkemesi stajımızda pek duruşma izleyemeyeceğiz. Bu nedenle blog yazımda sadece dosya incelemeyi nasıl verimli hale getireceğimizi anlattım.


İdare hukuku birçoğumuzun fakültede en gıcık olduğu ve belki çalışırken bir miktar sıkıntıdan patladığı bir alan. Dolayısıyla idari yargı dosyalarını okumanın da aynı şekilde sıkıcı olacağını düşünebilirsiniz ancak benim için durum farklı oldu. On beş günlük staj dönemimde sık sık adliyeye giderek idari dava dosyalarını inceledim ve bolca not aldım. Dolayısıyla idare mahkemesi stajım benim için çok verimli ve keyifliydi.


Belediyenin açtığı çukura düşen araba. Tam yargı davasının konusu.

İdari davalar, iptal ve tam yargı davaları olmak üzere ikiye ayrılır. İptal davasında davacı, idarenin yaptığı bir işlemin mahkeme tarafından iptal edilmesini talep eder; tam yargı davasında ise, idarenin iş veya eyleminden dolayı uğradığı maddi/manevi zararın tazmin edilmesini talep eder.



İşte benim dava dosyalarını okurken keyif almamı sağlayan şey; gücü elinde bulunduran devlet kurumunun hukuk ile bağlı olduğuna, yaptığı her iş ve eylemden dolayı hesap vermek zorunda kalabileceğine ve verdiği zararları tazmin etmek zorunda olduğuna somut olaylar üzerinden şahit olmamdı. 


Hukuk ve otorite ilişkisi üzerine bir değerlendirme.

Adil bir toplum düzeninin kurulabilmesi için fertlerin adalet duygusuna sahip olması gerektiği kadar, idarenin de adaleti sağlayabilecek mekanizmaları kurmuş olması gerekir.


Gelelim verimlilik meselesine..


İlk olarak, dosyaları dava türlerine göre ayırıp incelemenizi tavsiye ederim. Mesela bir-iki gün sadece iptal davalarını inceleyin, aynı şekilde bir-iki gün sadece tam yargı davalarını inceleyin. Bir-iki gününüzü de usulden reddedilen dosyaları incelemeye ayırın ki dilekçelerin hangi hatalardan dolayı reddedildiğini görün. Böylece dosyaları birbiriyle karşılaştıracak, öğrendiğiniz bilgiler arasında bağlantı kuracak ve öğrenme eyleminizi daha sistemli hale getireceksiniz. 


İkinci olarak, dava konuları bakımından çeşitlilik gösterecek şekilde dosyaları inceleyin. 

Dava konularına örnek vermek gerekirse ; memurların disiplin cezalarının iptali ve özlük haklarına ilişkin davalar, idarenin hizmet kusuruna ilişkin davalar, maden mevzuatına ilişkin uyuşmazlıklar, SGK prim borçlarıyla ilgili uyuşmazlıklar, şehit/gazi yakınlarının maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik davalar, belediyenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davalar, trafik cezalarının iptali, merkezi sınavlara ilişkin davalar, mülakatlara ilişkin davalar, ihalenin iptali, idari para cezasının iptali…


Böylelikle idari dava dosyalarını çeşitliliği gözetecek şekilde incelediğimizde birçok özel kanunun da uygulama alanını görmüş olacağız.


Son olarak, incelediğiniz dava konusuyla ilgili olan genel ve özel kanunları not etmenizde fayda var. Ayrıca mesleğe başladıktan sonra benzer bir dava aldığınızda kullanmak üzere dilekçelerde ve mahkeme kararlarında gördüğünüz  emsal yargı içtihatlarını da not edebilirsiniz. 


İdarenin yaptığı sözlü sınavın iptaline ilişkin incelediğim bir dava dosyasında aldığım notları örnek olması için ekliyorum:


KONU: İdarenin yaptığı sözlü sınava ilişkin hukuka aykırılık iddiası

MEVZUAT:

📌Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliği m.14-15

📌Tc Anayasası m.2 (Hukuk devleti ilkesi)

📌Anayasa mahkemesi, 2009/39 E, 2011/68K 

📌657 sayılı Devlet Memurları Kanunu(temel ilkeler: kariyer ve liyakat)

📌Danıştay 12.Daire, 2013/11187E, 2015/7260K

📌Danıştay idari dava daireleri genel kurulu 2008/774 YD. İtiraz no’lu kararı

📌 Danıştay idari dava daireleri kurulu, 2010/2194E, 2013/4094K.


İDDİA: İdare, sözlü sınav esnasında ses ve görüntü kaydı alıp, adayın verdiği cevapları tutanağa bağlamalıydı. Ancak bunu yapmadı ve aday elendi. İdarenin işlemi hukuka aykırıdır.


SAVUNMA: Sözlü sınavın ses ve görüntü kaydının alınmasına ve adayın cevaplarının tutanağa bağlanmasına dair açık mevzuat hükmü yok. Dolayısıyla işlem hukuka uygun. 


👉Benzer bir dava geldiğinde, mahkeme; sözlü sınavın yönetmeliğe uygun olduğu, mevzuatta ses ve görüntülü kayıt alma zorunluluğunun bulunmadığından bahisle iptal davasını reddederse bu açıklamayı yap:


“İdari işlemin unsurları hukuka uygun olmalı. İdare, işlemin hukuki denetiminin yapılması için gerekli alt yapıyı oluşturmalı. Bu, hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Sözlü sınavın ses ve görüntü kaydının alınması ve adaya sözlü sınavda sorulan sorular ile adayın verdiği cevapların tutanağa bağlanması bu kapsamda değerlendirilir. Yoksa bunları açıkça zorunlu tutan bir mevzuat hükmü yok.

İdari işlemin yetki, şekil gibi salt usule ilişkin unsurları ile sınırlı olarak yapılacak bir yargısal denetim, hukuk devleti ilkesinin sağladığı güvenceyi temin etmez.”



İdare mahkemesi stajımızı da tamamlamış olduk. Böylece adliye stajımızın üçüncü durağı olan ceza mahkemelerine sıra geldi. Bir sonraki yazımda asliye ceza ve ağır ceza mahkemelerindeki stajımızı ele alacağım. 


Sağlıcakla Kalın 🌷

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

İLETİŞİM

0546 230 32 99

Bu sitede bulunan her türlü bilgi, yazı ve yapılan açıklamalar, Türkiye Barolar Birliğinin meslek kuralları ve yürürlükteki Avukatlık Kanunu uyarınca sadece bilgilendirme amaçlıdır. Reklam amacı taşımaz. Ziyaretçiler ve müvekkillerin, sitede yayımda olan bilgiler nedeniyle zarara uğradıkları iddiası bakımından Hukuk Büromuz herhangi bir sorumluluk kabul etmemektedir.

bottom of page